Emperor 1992 güzünde kurulan Norveçli black metal grubudur. Grubun türü gittikçe değişmiş, progresif bir hal almıştır. Davulda Samoth, gitar ve seslendirmede Ihsahn , basta ise Mortiis grubun kurucu üyeleridir.
Müziklerinde karmaşık gitar riflerine klavye eşlik eder, ilk zamanlarında tipik black metal özelliği olarak solo çok ender kullanılır veya hiç kullanılmaz. Ezgiler Baltık-Ortaçağ karışımıdır. Besteler Ihsahn veya Samoth’un veya ikisinin ortak çalışmalarının sonucudur.
Şarkı sözleri düşsel bir atmosferde ve derinlerde işlenmiş olsa da çağdaş satanizm temalıdır. Buna rağmen şeytan adı doğrudan kullanılmaz; bunun yerine almighty emperor (en güçlü imparator), master of beasts (ucubelerin efendisi) gibi belirtkelere gidilir. Her albümüyle bu satanistik tema daha gerilerde kullanılır olmuştur. Başlangıçta şarkı sözleri Samoth’a aitken, grubun son zamanlarında bu işi Ihsahn üstlenmiştir.
Grup Prometheus: The Discipline Of Fire And Demise albümünün ardından 2003 yılında dağılmıştır.
Emperor 1992 güzünde kurulan Norveçli black metal grubudur. Grubun türü gittikçe değişmiş, progresif bir hal almıştır. Davulda Samoth, gitar ve seslendirmede Ihsahn , basta ise Mortiis grubun kurucu üyeleridir.
Müziklerinde karmaşık gitar riflerine klavye eşlik eder, ilk zamanlarında tipik black metal özelliği olarak solo çok ender kullanılır veya hiç kullanılmaz. Ezgiler Baltık-Ortaçağ karışımıdır. Besteler Ihsahn veya Samoth’un veya ikisinin ortak çalışmalarının sonucudur.
Şarkı sözleri düşsel bir atmosferde ve derinlerde işlenmiş olsa da çağdaş satanizm temalıdır. Buna rağmen şeytan adı doğrudan kullanılmaz; bunun yerine almighty emperor (en güçlü imparator), master of beasts (ucubelerin efendisi) gibi belirtkelere gidilir. Her albümüyle bu satanistik tema daha gerilerde kullanılır olmuştur. Başlangıçta şarkı sözleri Samoth’a aitken, grubun son zamanlarında bu işi Ihsahn üstlenmiştir.
Grup Prometheus: The Discipline Of Fire And Demise albümünün ardından 2003 yılında dağılmıştır.
Immortal
Norveç, Bergen'li epik bir black metal grubudur. Grup, müziğe 1989'da "Amputation" adıyla ve bir death metal grubu olarak başlamıştır. Immortal'ın ilk ürünleri geleneksel black metal tarzındadır, ancak At the Heart of Winter adlı albümleri ile grup, black metal ve Alman trash metal karmaşık bir birleşmesini denemeye başlamıştır. Ortaya çıkan tarz Immortal'ın sonraki çalışmalarının tipik bir özelliğidir ve bu yönüyle grup, birçok modern metal sanatçısı üzerinde etkili olmuştur. Kurucuları, Abbath ve Demonaz, İskandinav heavy metal sahnesinde efsanevi bir statü kazanmışlardır.
Mercyful Fate
Asıl adı Kim Bendix Petersen olan King Diamond'ın vokalistliğini yaptığı heavy metal grubu. İlk albümleri 1982 yılına ait "nuns have no fun" dur. Fakat asıl başarıyı ertesi yıl çıkardıkları "Melissa" albümü ile yakalamışlardır. Sonradan tekrar düzenlenip kayıt edilen albümün ilk ve tek single 1983 yılında çıkardıkları "black funeral" dir. 1984 yılında "Don't Break The Oath" albünün çıkmasından kısa bir süre sonra solo gitarist Hank Shermann ile King Diamond arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden grup dağılmıştır.
Bu arada King Diamond kendi ismini taşıyan grubuyla müzik hayatına devam etmekteydi.
Tekrar görüşmeye başlayan King Diamond ve Hank Shermann 8 yıl sonra çalışmalara başladılar ve 1993 yılında "In The Shadows" albümünü yayınladılar. Bu albümde "Return Of The Vampire.. ('93)" parçanın bateristliğini Metallica'dan Lars Ulrich konuk sanatçı olarak yapmıştır.
Grubun, şarkılarındaki mistik öğeler ve korkunç hikayeler yüzünden çok değişik kesimden hayran kitlesi bulunmaktadır. Şarkıların hemen hemen bütün sözlerini King Diamond yazmaktadır. Kesin olmamakla beraber King Diamond'un makyajını "Alice Cooper" a olan hayranlığından dolayı yaptığı söylenir.
Aslında Mercyful Fate için 90'lar verimli bir dönem olmuştu. 8 yıllık aranın öcünü alırcasına 2 yıllık aralarla albüm yayınladılar. 1994 yılında "Time" , 1996 Yılında "Into The Unknwon" , 1998 yılında "Dead Again" ve son olarak 1999 yılında "9".
Asıl adı Kim Bendix Petersen olan King Diamond'ın vokalistliğini yaptığı heavy metal grubu. İlk albümleri 1982 yılına ait "nuns have no fun" dur. Fakat asıl başarıyı ertesi yıl çıkardıkları "Melissa" albümü ile yakalamışlardır. Sonradan tekrar düzenlenip kayıt edilen albümün ilk ve tek single 1983 yılında çıkardıkları "black funeral" dir. 1984 yılında "Don't Break The Oath" albünün çıkmasından kısa bir süre sonra solo gitarist Hank Shermann ile King Diamond arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden grup dağılmıştır.
Bu arada King Diamond kendi ismini taşıyan grubuyla müzik hayatına devam etmekteydi.
Tekrar görüşmeye başlayan King Diamond ve Hank Shermann 8 yıl sonra çalışmalara başladılar ve 1993 yılında "In The Shadows" albümünü yayınladılar. Bu albümde "Return Of The Vampire.. ('93)" parçanın bateristliğini Metallica'dan Lars Ulrich konuk sanatçı olarak yapmıştır.
Grubun, şarkılarındaki mistik öğeler ve korkunç hikayeler yüzünden çok değişik kesimden hayran kitlesi bulunmaktadır. Şarkıların hemen hemen bütün sözlerini King Diamond yazmaktadır. Kesin olmamakla beraber King Diamond'un makyajını "Alice Cooper" a olan hayranlığından dolayı yaptığı söylenir.
Aslında Mercyful Fate için 90'lar verimli bir dönem olmuştu. 8 yıllık aranın öcünü alırcasına 2 yıllık aralarla albüm yayınladılar. 1994 yılında "Time" , 1996 Yılında "Into The Unknwon" , 1998 yılında "Dead Again" ve son olarak 1999 yılında "9".
HIM
1991'de Ville Valo, Mikko Lindström ve Mikko Paananen tarafından kurulmuş rock grubudur. Daha önceleri grubun açılımını Hıs Infernal Majesty olarak açıklayan grup, Satanist imajı yaratmamak için bu açılımı kullanmamaktadır.
Kuruluş ve İlk Albüm
Grup aslında kariyerine KISS, Type O Negative, Danzig, Black Sabbath ve Depeche Mode gibi grupları coverlayarak başladı. 1991 den 1995 e kadar askerlik dolayısı ile eleman değişikliğine giden grup, nihayetinde 3 as elemana (Ville, Linde, Mige) Burton ve Gas‘ın da dahil olması ile beraber ana ve kemikleşmiş kadroyu oluşturdular.
HIM, 20 Kasım 1997 de ilk uzun stüdyo albümleri olan Greatest Lovesongs Vol . 666'yı Finlandiya‘ da yayınladı. Albümde 7 parçaya ek olarak Chris Isaac‘in kült şarkısı “Wicked Game“ Ve Blue Öyster Cults‘un “Don't Fear The Reaper“ şarkılarının HIM tarafından yorumlanmış versiyonları bulunuyordu . Bu Albümden 4 single yayınlandı .
Avrupa'ya açılış
Özellikle kendi ülkeleri Finlandiya‘da iyice ünleri artarken Razorblade Romance adında ikinci albümlerini yayınladılar. Albümden çıkan ilk single olan Join Me In Death grubun Avrupa'da büyük bir şöhret kazanmasını sağladı. Single Alman müzik listelerine 1 numaradan girerken albüm de 500.000 kopya satmayı başardı. Join Me‘den sonra Right Here In My Arms ve Gone With The Sin single olarak yayınladı ve bu singlelar da Avrupa'nın bir çok ülkesinde listelerde büyük başarılar elde etmeyi başardı. Join Me In Death‘in ölümle değil aksine Romeo ve Juliet hakkında olduğunu söylerken sözlerine şu cümleyi de ekliyor. “Albüm bu kadar başarı kazandığı zaman bizim bu başarıyı kutlamak için bir şişe şampanya alcak bile paramız yoktu .“ Albüm Hiili Ve John Frayer Tarafından Ayrı Ayrı İki Kez Kaydedilmiştir . Fakat Hiili ‘ nin prodüktörlüğünü yaptığı albüm yayınlanmamıştır.
Lacuna Coil
1994 yılında Milan, İtalya'da kurulmuş bir Gothic Metal grubudur.Önceki adları Sleep of Right ve Ethereal olan grubun üyelerine göre, onların etkilendikleri gruplar Paradise Lost, Tiamat, Anathema, Septic Flesh, Type O Negative, My Dying Bride, Imago Mortis, Depeche Mode ve In Flames'dir
The Gathering
Hollanda'lı, müzik basınının deyimiyle senfonik metal, kendi deyimleriyle atmosferik trip-rock grubu. Bir doom metal grubu olarak başlayan The Gathering, Mandylion albümünde gruba katılan Anneke van Giersbergen ile ideal kadrosunu kurdu ve peşpeşe hepsi müzik eleştirmenlerince övgü toplayan albümler yayımlamaya başladı. Ancak ticari olarak giderek düşen bir satış grafiğine sahiptirler. Kadın vokal kullanımından dolayı çoğu zaman Lacuna Coil, Nightwish ve Evanescence gibi gruplarla karşılaştırılsalar da, aslında bu gruplardan son derece farklı, çok daha minimalist, atmosferik ve progresif bir müzikleri vardır.
Grubun son albümü, Home, AllMusic Guide'dan peşpeşe 5 üzerinden 4,5 yıldız alan 5. stüdyo albümleridir.
5 Haziran 2007'de, solist Anneke van Giersbergen, yeni kurduğu "Agua de Annique" adlı bir gruba yoğunlaşmak üzere Ağustos ayında The Gathering'i terk edeceğini açıkladı. The Gathering, bu haberi takiben yeni erkek ve/veya kadın vokaller aradığını bildiren bir mesajı web sitelerinde yayınladı.
Within Templation
Within Temptation 1996 yılında kuruldu. Kurucu üye Robert Westerholt vokalistlerini bulmuştu bile sevgilisi Sharon Den Adel... 2 ay gibi kısa bir süre sonra değişik firmalardan teklifler aldılar ve sonunda DSFA Record. ile anlaştılar. Grup için DSFA ile anlaşmalarından sonra her şey yoluna girmişti. İlk albümleri "Enter" nisan 1997 yılında yayınlandı ve kısa bir süre sonra Dynamo festivalinde çaldılar (1997). Bu onların 5.ci konser deneyimleri idi... Dynamo Festivalindan sonra pek çok konser teklifi aldılar ve 1997 Kasım ayında 2 haftalık Almanya ve Avusturya turnesine çıktılar... Pek çok konser bunu takip etti. Grup 1998 yılında Dynamo'da ana sahnede performanslarını gösterdikten sonra "The Dance" adlı EP'lerini yayınladılar. Enter'dan sonra grup çalışmak için bir süre boş zaman buldu kendisine... 1999 Yılında W.T işlerini biraz yavaştan almaya karar verdiler. 2 senelik yoğun koşturmaca konserlerden sonra bir süre kendilerine zaman ayırmaya karar verdiler. Öğrenimlerini tamamladılar ve kendi stüdyolarını kurdular.
2000 yılı onların büyük değişiklikleri yaptıkları yıldır. Grup Hollanda , Belçika gibi Benelux ülkelerindeki en büyük festivallere davet edildi .Ve Aralık ayında "Mother Earth" albümleri yayınlandı. Pek çok Hollanda müzik dergisi bu albümü ayın albümü olarak seçtiler.Değişik müzik listelerinde en üstlere kadar çıktı ve sevenlerinin sayısı hızla arttı.
2001 yılında W.T Hollanda içinde ve dışında pek çok turneye katıldı (Paris,Mexico city,Belçika da 40 konserinin biletlerinin tamamı satıldı). Ve iki Cd-Single yayınladılar "Our Farewell" ve " Ice Queen". 2002 yılında Ice Queen single çalışması Hollanda ve Belçika'da pek çok müzik listesinde 1. sıraya kadar çıktı. Mother Earth albümleri altın plak kazandı, pek çok radyo ve tv kuruşuluşu grubu yayınladı. Fransa turnesi haricinde grup sadece Belçika, Hollanda ve Almanya'daki belli başlı festivallere katıldı.
Therion,
İsveçli Death/Senfonik Metal topluluğudur.
Kuruluşu 1990'ın da ötesinde olan Therion'un tarzı gerçekten oldukça özel... Metalin içindeki seslerden daha benzersiz ve daha özgün sesleri yaratmaya çalışan bu İsveçli grup, senfonik öğeleri, opera tadındaki vokalleri ve Orta Çağ'a özgü koroların mükemmel uyumunu kullanarak klasik metal ve gotik kavramlarını birlikte işleyerek ortaya büyüleyici bir tarz çıkarıyor.
Grubun tarihi , 1987 yılında Blitzkrieg adlı grubun kurulmasıyla başlar, sözü geçen grup Christofer Johnsson adlı vokalist, gitaris ve besteci kişilik tarafından İsveçte Stokholm kenti yakınlarında kurulmuştur. Blitzkrieg grubunun ilk kadrosunda Christofer Johnsson bas gitar, Peter Hansson gitar ve Oskar Forss davul çalıyordu.
Blitzkrieg grubunun yaptığı müziğe değinmek gerekirse;genellikle Motörhead,Venom,Slayer ve Metallica gibi Heavy Metal ve Black Metal öncü gruplarının etkisinde kaldığını söyleyebiliriz.
Blitzkrieg grubu tüm bu kadrosuna rağmen sadece iki kere konser verebilmiş ve hiç demo kayıt yapamamıştır.Zaten 1988 yılında;grup üyeleri dağılma kararı almış,ve grup tarihten silinmiştir.
Blitzkrieg'in dağılmasından bir kaç ay sonra,Chris gitara geçmiş ve Peter Hansson ile birlikte yeniden çalışmaya başlamıştır.Kurulan bu yeni grubun adının Megatherion olmasını kararlaştırdıktan sonra,Gothic Metal öncülerinden sayılan Celtic Frost grubunun müziğinden ilham alarak müzik yapmaya başladılar.Aradan biraz zaman geçtiğinde ise Oskar tekrar gruba döndü ve eski Blitzkrieg kadrosu tamamlanmış oldu.Fakat şimdi tek eksik bir bas gitaristti,bu eksiği de Dismember adlı İsveçli Death Metal grubunda çalan Erik Gustafsson adlı basçıyla giderdiler.Tüm bunlar olduktan sonra grubun ismi Therion olarak değiştirildi ve grup müzik hayatına başladı.
15 yıldır art arda çıkan albümlerdeki klasik etkiler ve korolar, Johnsson'un karizmatik vokallerinden sonra yeni bir ticari marka haline geldi. Grup, ilk başlarda daha çok black ve death metale yönelik albümler çıkardı. 1990'da "Time Shall Tell", 91'de "Of Darkness", 92'de "Beyond Sonctorum" ve 93'te "Symphony Masses : Ho Drakon Ho Megas", bu tarzla raflardaki yerini almıştı. 1994'de kısa bir molanın ardından tekrar iş başına dönen grup, bir yıl sonra iki albümle hayranlarının karşısına çıktı. "Beauty In Black" ve "Lepaca Kliffoth"... 1996'da çıkan albüm ise "Siren of the Woods" adını taşıyordu. Peşpeşe kaydedilen etkileyici çalışmalarla müzik piyasasında önemli bir yer edinen topluluk, aralıksız çalışmaya devam ederek 1996'nın ortalarında bir albümü daha diskografisine ekledi: "Theli"... Bu albümde grup, klasik müzikle metali birleştirdi. Bu özgün çalışmanın ardından Christofer ve grubu, aynı tarzı sürdürme konusuna odaklantı. Bundan sonraki albümler daha senfonik olacaktı.
1997'de "A'arab Zaraq Lucid Dreaming" piyasaya sürüldü. Grup bu albümden "Bizim 10. yıldönümü albümümüz" diye söz etti. Kendilerini senfonik öğelere o kadar kaptırmışlardı ki bundan sonraki albümler tamamıyla senfonik black ve gotik metal türünde olucaktı...
1998'in sonlarına doğru "Vovin" çıktı. Bu albümde kullanılan soprano vokaller, Orta Çağ'ın klasik müziği ve operasını eşsiz bir çekicilikle simgeliyordu. Öne çıkan parçalar arasında "The Rise Of Sodom And Gomorrah", "Eye Of Shiva" ve "Clavicula Nox" sayılabilir.
Bir yıl sonra sunulan "Crowning of Atlantis" albümünde de yine önceki gibi opera görkemi kullanılmış, etkili bayan ve erkek vokaller, tarzın başarıyla sürdürülmesinde önemli rol oynamışlardı. 2000'de "Deggial" çıktı... Black metalle klasik opera öğelerinin eritmesiyle ortaya çıkan tarz, bu albümle tam etkisini gösterdi. Thelide yakalanan hava, gruba bambaşka bir özellik katmış, bu türün devamlılığı kaçınılmaz olmuştu.. Grup elemanlarından biri, bazı parçaları için "Metallica'nın gitarını, Richard Wagner'in operasını düşünün.. İşte bu bizim karışımımız!" demişti... "Sphinx's Seven Secret" ve albümle aynı adı taşıyan "Deggial"in ön planda olduğu çalışmayı 2001 çıkışlı "Secret of The Runes" izledi. Bu kez eski Kuzey Avrupa gelenekleri temel alınmıştı. Dokuz dünyayı anlatan bir ağacın temelini oluşturduğu felsefe, albümde her şarkının bir ağacı ve birdünyayı simgelemesiyle canlandırılmıştı.
Therion, bir yıl sonra "Live in Midgard" ile yeniden müzikseverlerin karşısına çıktı. En sevilen parçaların bir arada olduğu iki cdlik albüm, Therion hayranlarının arşivinde bulunması gereken önemli bir seçki.
Lake of Tears, İsveçli progressive/gothic/doom metal topluluğudur.
1992 yılında Daniel Brennare, Jonas Eriksson, Mikael Larsson ve Johan Oudhius adlı müzisyenlerin Death Metal'i bırakarak, başka müzik türleri arayışı sonucunda bir araya gelmeleri ile kurulmuş bir gruptur. Üyeler bir araya geldiği anda ilk olarak bir demo kaydetmeye karar verir ve bunun sonucunda üç şarkılık bir demo kaydı yapılır.Kaydedilen demo albüm, Black Mark Productions adlı müzik yapım şirketinin o kadar ilgisini çeker ki,grupla bir sözleşme imzalamaya karar verirler ve böylece ilk albüm için çalışmalara başlarlar.
1994 yılında grup,toplam sekiz şarkıdan oluşan "Greater Art" adlı debut albümlerini tamamlayarak piyasaya sürerler.Greater Art albümünü,1995 yılında tamamlanan ve toplam dokuz şarkıdan oluşan "Headstones" albümü izler.Tüm bunlardan sonra,grup bitmek bilmeyen bir Avrupa turnesine çıkar ve 1996 yılında Jonas Eriksson isimli gitaristi üzücü bir şekilde kaybederler.
Üçüncü albümleri olan "Crimson Cosmos" 1997 yılında yayınlanır ve metal çevrelerince büyük bir ilgi görerek,başarılı olur.Progressive Metal tınılarını çok hissettiren bu albüm,dinleyiciler tarafından da çok beğenilir ve unutulmayanlar arasındaki yerini alır.Crimson Cosmos albümündeki asıl kilit kişi,fazla göz önünde bulunmayan Christian Saarinen dir.Çünkü albümde kullanılan klavye partisyonlarının bir çoğunda onun emeği vardır.
1999'da grup "Forever Autumn" adlı albümünü yayınlar, bu albümde bulunan "So Feel Autumn Rain" adlı parça, birçok kişiyi etkiler ve grubun en sevilen şarkıları arasındaki yerini almasını sağlar.
2001 yılına gelindiğinde,grup içindeki kişisel problemler yüzünden dağılma kararı alınır ve grup bir süreliğine de olsa sessiz kalır.Ardından vokalist Daniel Brennare;grubun resmi sitesinden açıklama yaparak,grup üyeleriyle birlikte son bir albüm doldurmak istediğini söyler.Bunun üzerine tüm grup toplanarak,"Neonai" ismindeki beşinci stüdyo albümünü doldurur.Kısa süren ayrılıktan sonra,grup 2003 yılında tekrar bir araya gelir.2004'te "Black Brick Road" isimli albümü doldurarak Ağustos 2004'te piyasaya sürerler
Lake of Tears
İsveçli progressive/gothic/doom metal topluluğudur.
1992 yılında Daniel Brennare, Jonas Eriksson, Mikael Larsson ve Johan Oudhius adlı müzisyenlerin Death Metal'i bırakarak, başka müzik türleri arayışı sonucunda bir araya gelmeleri ile kurulmuş bir gruptur. Üyeler bir araya geldiği anda ilk olarak bir demo kaydetmeye karar verir ve bunun sonucunda üç şarkılık bir demo kaydı yapılır.Kaydedilen demo albüm, Black Mark Productions adlı müzik yapım şirketinin o kadar ilgisini çeker ki,grupla bir sözleşme imzalamaya karar verirler ve böylece ilk albüm için çalışmalara başlarlar.
1994 yılında grup,toplam sekiz şarkıdan oluşan "Greater Art" adlı debut albümlerini tamamlayarak piyasaya sürerler.Greater Art albümünü,1995 yılında tamamlanan ve toplam dokuz şarkıdan oluşan "Headstones" albümü izler.Tüm bunlardan sonra,grup bitmek bilmeyen bir Avrupa turnesine çıkar ve 1996 yılında Jonas Eriksson isimli gitaristi üzücü bir şekilde kaybederler.
Üçüncü albümleri olan "Crimson Cosmos" 1997 yılında yayınlanır ve metal çevrelerince büyük bir ilgi görerek,başarılı olur.Progressive Metal tınılarını çok hissettiren bu albüm,dinleyiciler tarafından da çok beğenilir ve unutulmayanlar arasındaki yerini alır.Crimson Cosmos albümündeki asıl kilit kişi,fazla göz önünde bulunmayan Christian Saarinen dir.Çünkü albümde kullanılan klavye partisyonlarının bir çoğunda onun emeği vardır.
1999'da grup "Forever Autumn" adlı albümünü yayınlar, bu albümde bulunan "So Feel Autumn Rain" adlı parça, birçok kişiyi etkiler ve grubun en sevilen şarkıları arasındaki yerini almasını sağlar.
2001 yılına gelindiğinde,grup içindeki kişisel problemler yüzünden dağılma kararı alınır ve grup bir süreliğine de olsa sessiz kalır.Ardından vokalist Daniel Brennare;grubun resmi sitesinden açıklama yaparak,grup üyeleriyle birlikte son bir albüm doldurmak istediğini söyler.Bunun üzerine tüm grup toplanarak,"Neonai" ismindeki beşinci stüdyo albümünü doldurur.Kısa süren ayrılıktan sonra,grup 2003 yılında tekrar bir araya gelir.2004'te "Black Brick Road" isimli albümü doldurarak Ağustos 2004'te piyasaya sürerler.
Tristania
1996 senesinde kurulan Norveç’li grup Tristania ilk çalışmaları için stüdyoya 1997’de girdi ve bir demo hazırladı. Misafir olarak demolarında yer verdikleri bayan vokal Vibeke Stene beş kişilik grubun müziğine öyle uydu ki Vibeke’yi de grubun daimi üyesi yapıp 6 kişi oldular. Aynı sene Napalm Records şirketi ile anlaşan ve “Tristania” isimli bir MCD hazırlayan grup böylece ilk kez rafları süsledi.
Avrupa’da artık yavaş yavaş adını duyurmaya başlayan grup, çok geçmeden ilk albüm hazırlıklarına başladı. 97’nin sonunda tamamlanan grubun ilk albümü “Widow’s Weeds”, 98’in başlarında piyasaya çıktı. Bu albüm gotik rock, death metal, klasik müzik ve black metal gibi pek çok türün karışımıydı. Bu albüm için gruba geçici olarak katılan vokalist Østen Bergøy da grubun daimi üyesi oldu ve böylece Tristania 7 kişiye çıktı. Grup gelişen kadrosuyla 1998 yazında Norveç, Belçika ve Avusturya’da konserler verdi. Sonbaharda ise Solefald ve Haggard gruplarıyla birlikte ilk kapsamlı Avrupa turuna çıktı.
Grubun ikinci albümü “Beyond The Veil” 1999 yılında çıktı. Bu albüm de, bir önceki gibi pek çok müzik türünün kaliteli bir harmanıydı. Bu albümün başarısıyla aynı sene önce Wacken Festivali’ne, ardından Tiamat ve Anathema ile Skeleton Skeletron Tur’una katıldılar.
2000, grup için turne yılı oldu. Avrupa’da çeşitli yaz festivallerinin ardından ilk kez Avrupa dışına çıkıp Ağustos’ta Meksika, Kasım’da Amerika’da konserler verdiler. Aynı senenin sonunda grubun vokalist ve gitaristi olan Morten Veland çeşitli sebepler yüzünden grupla yollarını ayırdı.
Grup üçüncü albümleri “World of Glass” için 2001 baharında Fransa’da stüdyoya girdi. Albüm Eylül’de çıktı. Bu arada grup Veland’ın ayrılmasıyla boşalan vokalin yerine Kjetil Ingebrethsen’i vokalist olarak getirdi. Ardından albüm tanıtımı için Rotting Christ’la birlikte bir Avrupa turnesine çıktı.
Grup, turnelerine Meksika, Şili, Brezilya ve Kolombiya’da devam etti.
2005 Yılına Gelindiğinde Grup Ashes İsimli Albümünü Çıkardı. Önceki Albümlerden Farklı Olsada Dinleyicilere Ayrı Bir Tat Veren Bu Albüm Tristania'nın Başarısını Devam Ettirdi.
2006 Yılına Gelindiğinde Kjetil Gruptan Ayrılma Kararı Alarak Grubu Scream Vokalsiz Bıraktı. Bu Sırada Yeni Albüm Hazırlıklarında Olan Grup, Yeni Albümlerinde Scream Vokali Diğer Grup Üyelerinin Yapacağını Açıkladı.
Son Albüm Olan Illumination 2006 Senesinde Çıktı. Önceki Albümlere Göre Başarısız Sayılan Bu Albüm Tristania Dinleyicilerinin Bi Bölümü Tarafından Hiç Beğenilmedi Ve Fan Kaybına Neden Oldu. Tristania'yı Yeni Yeni Tanıyanlar İse Bu Albümü Severek Yeni Tristania Fanlarının Arasına Katıldı.
2007 Senesinde Yeni Albümün Turnelerine Hazırlanılırken Grubun Hayranları Bir Haberle Şoka Uğradı. Vibeke Stene'nin Gruptan Ayrıldığı Açıklandı. Söylenenlere Göre Vibeke Stene Öğretmenliği Müzik Hayatına Tercih Etti.
Grup Hakkında [değiştir]
Grubun en önemli ismi aynı zamanda 1984 yılında Indiana' da Purgatory ismiyle kurucusu olan ritim gitarist ve söz yazarı Jon Schaffer' dir. Grup Florida' ya taşındıktan ve adını Iced Earth olarak değiştirdikten sonra Enter the Realm isimli demoları, Century Media Records etiketi taşıyan ilk LP' lerini çıkarttıracak kadar popülerdi. Grup kurulduğu tarihten bu tarafa çok sayıda eleman değişkliği yapmıştır. Dante'nin Infernosunu temel alan Burnt Offerings için gruba vokalist olarak Matt Barlow katılmıştı ( Night of the Stormride' ı takip eden 3 yıllık bir boşluktan sonra ). Barlow' un vokali oldukça popüler oldu ve uzun yıllar grup ile birlikte çalıştı ama 2003 yılında United States Department of Homeland Security (Birleşik Devletler Anavatan Güvenlik Bakanlığı)' da yeni bir kariyer takip etmek amacıyla gruptan dostça ayrıldı. Tim 'Ripper' Owens Judas Priest grubundan ayrılarak Iced Earth' in yeni vokalisti oldu. Grup ile bearaber çıkardığı ilk albüm The Glorious Burden modern dünyayı şekillendiren askeri figürlerin ve savaşın pek çok açıdan bir incelemesidir. Şarkıların konu aralığı Özgürlüğün İlanından 9 Eylül' e , Napoleon Bonaparte kadar uzanmakla birlikte 3 şarkıda Gettysburg muharebesi ile ilgilidir. Gettysburg üçlemesinin ikinci bir diske, Waterloo ve When the Eagle Cries şarkısının unplugged versiyonunun birinci diske eklendiği sınırlı bir sürüm vardır. Schaffer' in Kanadalı heavy metal dergisi Brave Words & Bloody Knuckles' a verdiği bir röportajdan sonra albümün teması bir tartışmanın odak noktası haline geldi. Röportajın yayınlanmasından sonra Schaffer dergiyi, sözlerini saptırdığı ve kendisini anti- Amerikan eğilimli gösterdiği gerekçesiyle suçladı ve bunu takiben grubun dergiyi gelecekte boykot edeceğini açıkladı.
Blind Guardian' ın eski basçısı ve lider vokalisti Hansi Kürsch ile birlikte Schaffer, Demons and Wizards isimli yan bir projede de bulumaktadır.
2005 yılında Tim 'Ripper' Owens ve birkaç arkadaşı Beyond Fear isimli yeni bir heavy metal grubu kurdular.
Iced Earth çıkışı 2006 sonu olarak planlanan yeni albümleri üzerinde çalışmaktadır. Schaffer verdiği röportajlarda yeni albümün 2 CD' den oluşacağını ve Something Wicked This Way Comes albümünde başlatılan "Something Wicked" hikayesine bu albümde de devam edileceğini söyledi.